Zeynep Candan Aktaş

FAİZLER ARTIYOR, FONLARA ETKİSİ NE OLACAK?

22/09/2020

Herkes soluğunu tuttu, 24 Eylül Perşembe 2020 günü gelecek Merkez Bankası faiz kararını bekliyor. Merkez bankası faiz indirimleri çerçevesinde, politika faizini en son Mayıs 2020’de 8,25 seviyesine çekmiş, o tarihten bu yana da faizlerde değişiklik yapmamıştı. Son dönemde dövizde yaşanan yukarı yönlü hareketlilik ekonomistlerin gözlerini Eylül toplantısına çevirmesine neden oldu. Bazı ekonomistler faizlerin artırılmasını savunurken, bazıları sorunun faiz artışıyla çözülecek dönemi geçtiğini iddia ediyor. Bakalım önümüzdeki dönemde faizlerdeki hareket ne yönde olacak, hep birlikte izleyeceğiz.

Biz şimdi, tahvil faizlerinde geçen haftalardan beri yukarı yönlü bir eğilim izleyen faiz oranları BES’teki birikimleri nasıl etkileyecek, ona bakalım.

SABİT GETİRLİ VARLIKLAR

Bireysel emeklilik sisteminde sabit getirili kavramıyla ifade edilen ve belli bir vade sonunda faiz, kar payı getirisi sağlayan kamu ve özel sektör varlıklarının toplam değeri 18 Eylül 2020 itibariyle 126,232 milyon lira. Bunların içerisinde TL, döviz, altın cinsinden getiri sağlayan varlıklar; eurobondlar, kira sertifikaları, mevduat, katılma hesapları, repo, ters repo, vaad sözleşmeleri VDMK vb. bulunuyor. Geriye 17,788 milyon lira hisse senedi varlığı, 7,896 milyon lira altın, 3,706 milyon lira yabancı hisse senedi ve tahviller ile 2,882 milyon lira fon katılma payları kalıyor. 158,577 milyon TL’lık BES birikiminin neredeyse %80’i sabit getirili varlıklardan oluşuyor. Bunların bir kısmı uzun vadeli, bir kısmı kısa vadeli.

Bu 126,232 milyon liralık sabit getirili varlık, faiz ve kar payı oranlarındaki dalgalanmalardan etkileniyor. Mevduat ve katılma hesaplarına (yaklaşık 17 milyar lira) faizlerin yukarı yönlü hareketinin etkisi pozitif oluyor. Çünkü faizler yükseldikçe vade sonunda fonun portföyüne girecek faiz ve kar payı getirisi artıyor. BES portföyündeki eurobond ve altına dayalı kira sertifikalarını düştüğümüzde yaklaşık 60 milyarlık varlık iç verim oranından değerlendirilen, kamu ve özel sektör tahvili, bono, finansman bonosu ve kira sertifikası gibi varlıklardan oluşuyor ki, faizler yükseldikçe bu varlıkların portföydeki değeri düşüyor. Bu nasıl oluyor? Faizlerin yükselişi mevduatta getiriyi artırırken, bono ve tahvillerde neden düşürüyor?

İÇ VERİM ORANI

İç verim oranını peşin ödenen faiz gibi düşünelim. Diyelim ki, 100 lira nominal değerli (vade sonunda ulaşacağı değer) bir yıl vadeli bir bonoyu %10 iç verim oranıyla satın aldık. 100 lira nominal değerli bu bono için bir yılda %10’dan 10 lira faizi peşin alacağımıza göre, bononun şu andaki değeri 90 lira olacaktır. Diyelim ki aynı gün faizler yıllık %20’ye çıktı. Aynı bononun peşin faizi 20 lira olacak, bonoyu satın almak için ödenmesi gereken tutar da 80 liraya düşecektir. Bu bono diyelim ki; sabahtan, %10 faizli olarak 90 liradan fon portföyüne alındığında yıllık 10 lira faiz elde edilecektir. Öğleden sonra faizlerin %20’ye yükselmesi durumunda yıllık elde edilecek 10 liralık faiz değişmeyecek, ama faizler yükseldiği için bononun değeri 80 liradan değerlendirilecektir. Bu da bahsettiğimiz bonoyu elinde tutan fonun portföy değerini 10 lira düşürecektir.

OLUMSUZ ETKİLENECEK FONLAR

Buradan, bireysel emeklilik sistemindeki sabit getirili varlıklarda değerlendirilen birikimlere gelecek olursak, faizlerin artışının genel olarak birikimleri negatif etkileyeceği ve varlıkların değerlerinde azalmaya neden olacağı söylenebilir. Peki, en çok hangi fonların negatif etkilenmesini bekleyebiliriz?

Kamu iç borçlanma araçları fonları, Özel sektör borçlanma araçları fonları, devlet katkısı fonları ve standart fonlar sırasıyla en çok etkilenecek fonlar olarak karşımıza çıkıyor. OKS tarafında da OKS standart fonlar faizlerin yükselişinden olumsuz etkilenecek.

OLUMLU ETKİLENECEK FONLAR

Sistemde faizlerin yükselişinden en çok olumlu etkilenecek olan fon türü ise başlangıç fonları olacak. Çünkü OKS’deki çalışanlara sunulan başlangıç fonları portföyünün en az %60’ını mevduat ve katılma paylarına bağladığından, faizlerin yükselişi bu fonların getirisini de artıracaktır.

Aşağıdaki tabloda iç verim oranıyla değerlendirilen 100 lira nominal değerli bir bononun, üç farklı iç verim oranına göre bugünkü değerini görebilirsiniz.